Pages

30 Mayıs 2014 Cuma

Filenin Sultanları Danimarka önünde

 Filenin Sultanları Danimarka önünde



Filenin Sultanları Danimarka önünde

İzmir'de yarın başlayacak 2015 CEV Bayanlar Avrupa Şampiyonası 2. tur elemeleri A Grubu 2. Turnuvası'nda mücadele edecek A Milli Bayan Voleybol Takımı Antrenörü Massimo Barbolini, "İyi oynayıp, Avrupa Şampiyonası finallerine kalmak istiyoruz" dedi.


İzmir’de bugün başlayacak 2015 CEV Bayanlar Avrupa Şampiyonası 2. tur elemeleri A Grubu 2. Turnuvası’nda mücadele edecek A Milli Bayan Voleybol Takımı Antrenörü Massimo Barbolini, “İyi oynayıp, Avrupa Şampiyonası finallerine kalmak istiyoruz” dedi. İlk turda 3’te 3 yapan ve gruptaki liderliğini sürdüren Filenin Sultanları, bugün Danimarka’yla saat 19.00’da karşılaşacak.

VOLEYBOLUN TARİHÇESİ





VOLEYBOLUN TARİHÇESİ
Voleybol Amerikalı William Morgan tarafından 1895'te A.B.D'de bulundu.Morgan YMCA adlı bir dernek üyesi olarak gençlerin spor yapması için bu oyunu geliştirmiştir.Morgan ,bu oyunu Basketboldan daha az fiziksel temas gerektiren bir oyun oluşturmak üzere basketbol,beyzbol,tenis ve hentbolun bazı özelliklerini biraraya getirmiş ve bu oyuna MINTONETTE adını vermiştir.
Morgan fileyi tenisten ödünç almış ve onu yerden yaklaşık 183 cm. yükselterek ortalama insan boyunun biraz üzerine çıkarmıştır.1896 yılında Springfield kolejinde Y.M.C.A kongresi toplandığında Dr. Mintonette adını VOLLEYBALL olarak değiştirmiştir.
Çünkü önemli olan topu öne-geriye getirmektir ve bu ingilizce volley anlamına gelmektedir. Bir oyun olarak voleybol önceleri A.B.D. iş adamları tarafından oyun sahalarında görülmüştür.1900 yılında Kanada bu sporu benimseyen ilk ülke olmuş ve uluslararası bir kuruluş olan Y.M.C.A. voleybolun bütün dünyaya yayılmasına öncülük etmiştir ve ayrıca aynı yılda voleybol için özel top tasarlanmıştır. İlk uluslararası turnuva 1913 yılında Asya kıtasında düzenlenmiş ve turnuvaya Çin ,Japonya ve Filipinler katılmıştır.
1916'da Filipinler'de topu belli bir açıyla yükselterek başka oyuncu tarafından vurulması şeklinde hücüma yönelik bir stil geliştirilmiştir. Birinci Dünya savaşında Avrupa'ya gelen A.B.D. askerleri voleybolu tanıtmaya başlamışlar ve 1917 yılında Y.M.C.A. üyesi A.B.D. askerleri bu sporu Fransa'ya götürmüşlerdir.1917 yılında Çekoslavakya'da oynanmaya başlamıştır.Aynı yılda oyun puanı 21'den 15'e düşürülmüştür.2.13 metre olan file yüksekliği 2.43 metreye yükseltilmiştir.1918 yılında sahadaki oyuncu sayısı 6 oyuncuyla sınırlı tutulmuştur.
Voleybol 1920'de Polonya'da oynanmaya başlanmış ancak her ülke oyun kurallarını değişik olarak belirlemiştir.Örneğin Asya kıtasında voleybol 9 kişiyle ve alçak filede oynanmıştır.1922'de her takım için üç vuruştan sonra topu karşıya atma kararı alınmıştır.
1922'de ilk defa Y.M.C.A. ulusal şampiyonası Brooklyn Newyorkta 11 eyaletten 27 takımın katılımıyla gerçekleşmiştir. 1928'de turnuvalara ve kurallara ihtiyaç duyulduğu görülmüş ve USVBA(Birleşik Devletler Voleybol Federasyonu) kurulmuştur.Voleybol sahasının YMCA takımı dışındakilere açılımı ile ilk defa ABD açık hava oyunu gerçekleşmiştir.
1930'da ilk defa ikili plaj voleybolu gerçekleşmiştir. 1934'te ulusal voleybol hakemleri onaylanmış ve aynı yıl Stocholm'de IAHF (Uluslararası Hentbol Federasyonu ) kongresinde Polonya başkanı bir teknik komite kurulmasını teklif etmiş ve kurulmuştur.
1936'da Berlin'de Olimpiyatlar sırasında II. Kongre yapılmış ve uluslararası bir komitenin kurulmasına karar verilmiştir.Ancak 2. Dünya savaşının çıkması bu girişimi etkilemiştir.
1937'de Boston'daki Amatör Sporlar Birliği toplantısında A.B.D. voleybol federasyonunu ulusal,resmi ,idari örgüt olarak kabul etmiştir. 1938 yılında Amerika'da uygulanan kurallar küçük değişiklerle uluslararası kurallar olarak kabul edilmiştir.
1947'de Pariste yapılan uluslararası kongrede Uluslararası Voleybol Federasyonu belirlenmiştir. Bu federasyona ilk üye olan ülkeler ; A.B.D., Brezilya, Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya, Macaristan, Mısır, Portekiz, Polonya, Uruguay ve Yugoslavya' dır.

    
• 1948'de ilk ikili plaj voleybolu turnuvası yapılmıştır.
• 1949'da ilk dünya şampiyonası Prag Çekoslavakya'da yapılmıştır.
• 1961 yılında Marsilya'da Olimpik branş olarak kabul edilmiştir.
• 1964 yılında Tokya'da yapılan Olimpiyatlarda erkekler ve bayanlar voleybol müsabakaları Olimpiyat programına konulmuştur.
• 1964 yılında Tokya'da bayanların bir defaya mahsus müsabakaya katılabilecekleri kararı alınmıştır.
• 1966 yılında Prag'da bayanların Olimpiyatlara katılmaması kararı kaldırılmıştır.
• 1974'de Meksika'daki Dünya şampiyonası Japonya'da Televizyondan yayınlanmıştır.
• 1987'de uluslararası voleybol federasyonu Dünya plaj voleybolu serisini programa almıştır.
• 1989'da uluslararası voleybol federasyonu voleybol sporuna yardım programı oluşturmuştur.
• 1990'da Dünya Ligi kurulmuştur.
• 1992'de Amerika'da 4 kişilik profesyonel plaj ligi başlamıştır.
• 1995'te voleybol sporu 100 yaşındaydı.
• 1996'da ikili plaj voleybolu olimpiyat programına alınmıştır.

BASKETBOLUN TARİHÇESİ




Tarihçe

Basketbol, ABD'nin Massachusetts eyaletinde, Springfield Genç Erkekler Hıristiyan Birliği (YMCA) Eğitim Okulu'nda beden eğitimi öğretmeni olan James Naismith tarafından 1891'de yaratılmıştır.Atlet ve beyzbolculara kış antremanı yaptırmak amacıyla geliştirilen bu oyunda amaç, tahtadan yapılmış sepetlere topun sokulmasıydı. İlk oynayış şeklinde, 7 kişilik iki takım arasında 20'şer dakikalık üç devre üzerinden oynanmıştır. Oyunun asıl hedefini sepetler oluşturduğundan, Dr. Naismitih tarafından bu oyuna "sepet topu" anlamına gelen BASKETBOL adı verilmiştir.
Basketbol, yaratılmasından kısa bir süre sonra YMCA'yı aşarak bütün okullara, üniversitelere ve hatta semtlerde bulunan cimnastik salonlarına kadar yayılmıştır.Gençlerde bu spora karşı uyanan istek ve heyecanda kulüpleri basketbol şubeleri açıp takımlar kurmaya zorlamış ve böylece basketbol, Amerika'nın en popüler ulusal oyunu haline gelmiştir.
Basketbolun Avrupa'daki ilk denemesi, 1893 yılında Paris'in Trevise sokağındaki eski bir jimnastik salonunda yapılmıştır.Daha sonraları, özellikle Birinci Dünya Savaşı sırasında, basketbolun Avrupa'da yayılmasında Amerikalı askerlerin büyük etkisi olmuştur.Hızla gelişme gösteren basketbol böylece Avrupa'da en gözde sporlar arasında yerini almıştır. Amerika, 1897 yılında erkeklerde, ardından 1900 yılında bayanlar arasında ilk milli basketbol şampiyonlarını düzenleyerek, bu sporu ülke çapında popüler hale getirmiştir.Amerikalılar milli spor olarak benimsedikleri basketbolu, 1904 St. Louis Olimpiyat Oyunları'nda kulüp takımları arasında maçlar düzenleyerek, Olimpiyat Oyunları'na katılan tüm ülkelere tanıtmışlardır.1905 yılında dünyanın en büyük spor salonlarından New York Madison Square Garden, kapılarını basketbola açmıştır. 

Uzakdoğu'da da 1913 yılından itibaren karşılaşmalar yapılmaya başlanmıştır.Böylece bu oyun birkaç yıl içinde Kanada, Fransa, İngiltere, Avustralya, Çin ve Hindistan başta olmak üzere, tüm dünya ülkelerine hızla yayılmış, özellikle büyük kentlerdeki geniş spor alanlarında yapılan üniversiteler arası karşılaşmalar, basketbolun seyirlik spor olarak yayılmasında önemli katkılar sağlamıştır.Uluslararası Amatör Basketbol Federasyonu (FIBA),uluslararası karşılaşmaları yönetmek amacıyla, 20 Haziran 1932'de İsviçre'nin Cenevre şehrinde İsviçre, Yunanistan, İtalya, Portekiz, Arjantin, Romanya ve Çekoslovakya Basketbol Federasyonları'nın işbirliği ile oluşturulmuştur.FIBA her dört yılda bir, Olimpiyat Oyunları'nın düzenlendiği şehirde toplanarak, basketbolu daha çekici hale getirmek için gerekli kural değişikliklerini yapmaktadır.
Avrupa Basketbol Şampiyonası 1935 yılında başlamış olup, 2 yılda bir düzenlenmektedir.Amatör bir spor dalı olarak basketbol, ilk kez 1936'da Berlin'de düzenlenen Olimpiyat Oyunları'na dahil edilmiştir. 1951 yılında başlayan Erkekler Dünya Şampiyonası'nı 1953'te Bayanlar Dünya Şampiyonası izlemiş, Olimpiyat Oyunları'na basketbol dalında bayanlar ilk kez 1976'da katılmışlardır. Avrupa ligi ise 1995-96 sezonunda başlamıştır.

FUTBOLUN TARİHÇESİ




Günümüz dünyasının en popüler kavramı olan futbol, kitleleri peşinden koşturan en önemli spor dalıdır. Yaş, cinsiyet, ırk ve din gibi kavramlara bakılmaksızın 7 den 70’e herkesin sevdiği bu oyunun geçmişi de, bir o kadar eskiye dayanmaktadır.
Futbolun tam olarak nerede ve ne zaman ortaya çıktığı belirlenememiş durumdadır. Fakat arkeolojik bulgulardan elde edilen bilgiler ışığında, ayakla topa vurma oyunlarının tarihin köklü medeniyetlerinden birisi olan Sümerlere kadar uzandığı ortaya çıkmıştır. Yine bu bulgular ışığında, MÖ 2500’lü yıllarda Çin’de askerlerin bu oyunu kullandığı anlaşılmıştır. Çin’de askerler toprağa iki direk dikip topu bu direkler arasından geçirmeye uğraşmaktaydılar. Tabi askerler bu oyunu idman amacıyla kullanmıştır. Aynı zamanda eski Türklerin futbola çok benzer bir oyun olan tepük adlı oyunu oynadıkları Divan-ı Lügat’it Türk, Baybars Tarihi ve Hıtay-ı Name gibi oldukça ünlü ve tarihe ışık tutan eserlerde belirtilmiştir.
Futbolun Eski Mısır Medeniyetinde de oynandığı ortaya çıkmıştır. Bu medeniyete ait duvar resimlerinde yer alan top oynayan insan figürleri, bunun en açık göstergesi konumunda bulunur. Yunanlı ünlü şair Homeros’un oldukça ünlü bilinen “Odissea” adlı eserinde de top oynayan insanlardan bahsedilmiştir. MÖ 100 yıllarında Yunanlılar bu oyunu 15 er kişilik gruplar halinde ve belirli kurallar göre “Episkyres” adında oynamışlardır.
3333_2af0f87_b
Bu tarihte oynanan futbola benzer oyunlar, ilkel biçimde oynanmıştır. Günümüzde oynanmakta olan modern futbolun temelini oluşturan ve Romalı askerler tarafından oynanan Harpastum adlı oyun ise, Episkyresten esinlenerek oynan bir oyundur. Modern futbolun temeli kabul edilen Harpastum’da amaç, topu kaparak el veya ayak vuruşlarıyla topu rakip alana göndermektir. Bu oyun savaş taktikleri kazanmak için oynanmıştır. Oyun, günümüzdeki saha diziliş anlayışını kendisinde barındırmıştır. Çünkü oyunda ileride hücum hattı, ortada destek birliği ve en geride de muhafızlar görev yapmıştır.
Eski tarihlerde birçok bölgede ve değişik şekillerde oynanan futbol, her nerede ve nasıl oynandıysa oynansın 12.yy da İngiltere’de modern anlamda oynanmaya başlanmış ve oldukça da sevilmiştir. Bu yıllarda sevilme o kadar ileri gitmiş ki, futbolun rekabeti kamu düzenini bozmaya başlayınca kral tarafından bütün ülkede futbolun oynanması yasaklanmıştır. Bu durum futbolun kötülenmesine yol açsa da İngilizlerin bu oyuna olan sevgisi ortadan kalkmamıştır. Daha sonra İngiliz soyluların İtalya’da oynanan ve tepmek, tekmelemek anlamına gelen Giyoca Del Calcio’yu ülkede yaymak istemeleri futbola olan ilgiyi daha da artırmıştır. İtalya’da oynanan bu oyun da günümüz futboluna çok benzemektedir.
Ülkede yasaklanma getirilen futbol, İngiltere’de 1583 yılında tekrar oynanmaya başlanmış ve bu sefer oyuna basit kurallar eklenmiştir. Sertlik önleyici kurallar ve hakem seçimi bu kuralların en temelleridir. Faul sistemi, o zaman futbola getirilmeye başlanmıştır. Bu kurallar 1862 yılında çok daha genişletilmiş ve takımların 11 kişi ile sahaya çıkacağı, ofsayt kuralı ve elle oynamanın yasaklanması yeni kurallar arasına girmiştir. 1857’de ise, ilk futbol kulübü kurulmuş ve bu kulüp “Sheffield Club” adında faaliyetlere başlamıştır. 1963 tarihinde ise İngiliz Futbol Birliği kurulmuş ve modern futbolun meyveleri atılmıştır. FA, futbolda kurulan dünyanın ilk milli federasyonu olma özelliğini taşımaktadır.
3333_1192_10
Getirilen Yenilikler
*1871 yılında kalecinin topu elle tutması kuralı getirilmiştir.
*1873 yılında korner atışları kullanılmaya başlanmıştır.
*1875 yılında topa kafa ile vurma serbestliği getirilmiştir.
*1888 yılında İngiliz Profesyonel Futbol Ligi başlamıştır.
Futbolun artık profesyonel bir lige kavuşması, bu oyunun Avrupa’ya hızla yayılmasına yol açmıştır. Futbolda Uluslar arası anlamda oynanan müsabakaların artışı, 1904 yılında FİFA’nın kurulmasıyla neden olmuştur. Dünyada oldukça sevilen Dünya Kupası, ilk olarak FİFA tarafından Uruguay’da 1930 tarihinde uygulanmıştır.
Kitleleri peşinden koşturma özelliği olan futbol, dünyada oldukça fazla sevilmekte ve oynanmakta. Ortaya çıkış tarihi ve yeri tam olarak bilinmese de, bulgular bizi MÖ’ye götürmekte ve profesyonel anlamda da İngiltere’ye çıkarmaktadır.

Fernandes’ten 5 yıllık imza!






Kara Kartal'la sözleşmesinin sona ermesinin ardından yollarını ayırdığı Manuel Fernandes'in, Rusya Premier Lig ekibi Lokomotiv Moskova'yla 5 yıllık anlaşma sağladığı bildirildi.

Portekiz basınından Record’un yaptığı habere göre, Beşiktaş’ta özellikle son dönemde büyük sıkıntılar yaşayan 28 yaşındaki futbolcunun, ülkesinin ekiplerinden Benfica’dan gelen teklifi yeterli bulmadığı ve Rus temsilcisiyle anlaştığı açıklandı.

29 Mayıs 2014 Perşembe

Halil imzayı attı



İç transferde birçok oyuncusu ile sözleşme yenileyen Arkas Spor, Halil İbrahim Yücel’i de bırakmadı. İzmir ekibi başarılı smaçörü ile sözleşme yeniledi.
Geçen sezon Halkbank’tan Arkas Spor’a transfer olan Halil İbrahim Yücel, kariyerinde Akademi Spor, Adana DSİ, Çankaya Belediye ve Halkbank'ta oynadı. 25 yaşındaki oyuncu 1.95 boyunda.
Başarıları arasında Halkbank ile Cev Şampiyonluğu ve Türkiye Kupası Şampiyonluğu yer alan smaçör, 2008/2010 yılları arasında Genç milli takımda, 2010 yılından bu yana A milli takım forması giyiyor. 

Taraftarımızın itici gücüyle kazandık



Galatasaray Liv Hospital Başantrenörü Ergin Ataman, Banvit'i 76-71 yenerek Beko Basketbol Ligi play-off yarı final serisinde 2-1 öne geçtikleri maçta, üst düzey müceleleri sayesinde önemli bir galibiyet aldıklarını söyledi.

Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında Ergin Ataman, oldukça çekişmeli bir müsabaka olduğunu belirterek, "Serinin en kritik maçını, üst düzey mücadelemizle ve taraftarımızın verdiği itici güçle kazanmayı başardık" dedi.
Bugün iyi bir basketbol oynayamadıklarını aktaran Ataman, şunları söyledi:
"Zaten bunu istatistikler de gösteriyor. İki sayılık atışlarda 44'te 17'lik bir ortalamamız var. Bugün dış atışlarda doğru şutları sayıya çevirmeyi başardık. Özellikle de maçın sonunda. Savunmamızı belli bir seviyede yaptık. İlk devrede ikili oyunlarda Aminu'ya çok alan bıraktık. Devre arasında ise bunu konuştuk ve ikinci yarıda bu sayıları vermedik. Rakibi düşük sayılarda tutmayı başardık. Banvit'in adama adama savunmasına karşı boyalı alanı kullanmaya çalıştık ama oradan bir türlü sayı üretemiyoruz. Bunda pota altı sertlik de etkili. Bu sertliğe 3 maçtır hakemler müsamaha gösteriyor. Kısa-uzun eşleşmelerinde pota altında çok sert bir müdafa oluyor. Bugün kazandık ama seride durum sadece 2-1 oldu. Cuma günü final öncesi bir final karşılaşması oynayacağız."
Sarı-kırmızılı oyuncu Sinan Güler ise serideki tüm maçlarda olduğu gibi oldukça çekişmeli geçen bir karşılaşmayı geride bıraktıklarını aktararak, "Normal sezonu sadece 2 yenilgiyle tamamlamış bir rakibe karşı, yarı final serisinin de farklı olması beklenemezdi. Bugün ikinci yarı daha iyi savunma yaptık ve önemli bir galibiyet aldık. Şimdi Cuma günü de aynı kararlılığı göstererek, finale kalmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
BANVİT CEPHESİ
Banvit Başantrenörü Dimitris Itoudis, Galatasaray Liv Hospital karşısında yaptıkları basit top kayıplarından şikayet etti.
Çok heyecanlı ve güzel bir maç oynandığını dile getiren Yunan teknik adam, "Çok fazla iniş çıkışlar yaşandı. Kafa kafaya gidiyordu ve detaylar maçın sonucunu belirledi. Bugün özellikle hücumda yaptığımız basit top kayıpları rakibimize çok şans verdi. Bu kadar top kaybı yapmamalıydık. Bunların üzerine analizler yapacağız ve Cuma günü kazanmak için tekrar geleceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Banvitli oyuncu Ermal Kurtoğlu da yaptığı açıklamada, 2-1 geriye düşmelerine rağmen serinin devam ettiğini kaydederek, "Cuma günü yeni bir maç var ve bizim için final niteliğinde. Umarım bugün oynayamayan Charles Davis de aramıza katılır. Tüm sezon onun üzerine oynadık ve takımımızın önemli bir parçası. Bugün rakibimiz iyi oynadı ama onlara biz yardımcı olduk. Kritik zamanlarda aptalca top kayıpları yaptık. Cuma günü bunları tekrarlamamalıyız. Seriyi uzatmak ve beşinci maçı oynamak istiyoruz" şeklinde konuştu.